Spiga

Dinci değil Ciddi Gazete

Esselamu Aleykum.

Zaman gazetesi 700 bin satıyormuş diyenlere diyorum ki milyon satsanız ne ifade edecek.Herşeyden önemlisi Müslüman onuru ile durabilmek önemli olan.Zaman zaman, zaman gazetesine bakıyorum ve her bakmam da ne zaman(?)diyorum.Mesela geçen hafta baktığımda 3 yazı çok dikkatimi çekti.Birincisi "Dinci değil Ciddi Gazete" başlıklı yazı idi. Dinci bir gazete görünümünden çıkıp ciddi olduğunuzun anlaşılmasını yazarınız Avrupa Birliğine verilen desteklerden dolayı olduğunu iddia ediyordu. Avrupa Birliğine destek vermeyenler ise ciddiyetsiz addediliyor. Burada başka çelişkilerde söz konusu.Son sayfada ki haberiniz ise kanımı donduracak cinstendi. Anzaklardan dünyaya barış mesajı. Peki neyin mesajıydı bu? Sadece anzaklar değil sizin nezdinizde tüm Ab ve diğer din düşmanları barış mesajı vermekle beraber Din kardeşlerimizin kanını akıtmıyorlar mı? Neden bu kokuşmuş medeniyetin değerlerini saf insanlarımıza enjekte edıyorsunuz? Anzakların o günün şartlarında bu ülkede ne işleri vardı? Bunları siz okumuş bir aydın olarak bizden daha iyi bilmelisiniz. Nerede kalıyor hassasiyetlerimiz? Bu adamların eline yarın fırsat geçse yine aynısını yapacaklarını biliyor olduğunuz halde neden Müslüman millete bunları yediriyorsunuz?Simon Peres'in Meclisden bir Müslüman ülkeye hain demesini nasıl görmezden gelerek barış ve dostluk mesajlarını verdiğini yazabiliyorsunuz? Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olması sürecinde ne kadar da emek harcadınız değil mi? Peki Abdullah Gül'ün Filistin için söylediklerini gazetenizi okuyan Müslümana neden göstermediniz de sakladınız? Ertesi günü İstanbulda yapılan Filistin proğramını 700 bin insana duyurmak için neden çaba harcamadınız? Nerede Müslümanca düşünme? Müslümanları ne hale getirdi sizin gibi medya organları. Birgün elbette hesap sorulma zamanı gelecek. O zaman herkes kendisi ile başbaşa olacak. Ben ve benim gibi insanların elleri yakanızda olacak unutmayınız.Şöyle bağlayalım;Cumhurbaşkanının diğer ilginç cümlesi şu sözlerle bitiyor: "Türkiye, İsrail'in maruz kaldığı terör saldırılarını her zaman şiddetle kınıyor" Türkiye'nin dış politikasının sıcak gelişmelere tanıklık ettiği böyle bir dönemde bu cümlenin satır arasında hangi gerçek var? PKK'ya karşı Filistin'i gözden çıkarma mı bu? PKK ile HAMAS'ı aynı çizgide göstermeye çalışıyorlar. İsrail hangi terör saldırısına maruz kalmış? 14 yaşındaki çocukların cılız kollarıyla attıkları taşlara mı terör diyorsunuz? Yoksa ülkesini savunmak isteyenlerin, ellerine aldıkları ve menzili 600 metreyi geçmeyen tüfeklerden bahsederken mi terörü kastediyorsunuz? İsrail'e diyet ödeyenlerin geliştirdiği bu mantık, İstiklal Harbinin önde gelen bütün isimlerini terörist yapar. Ülkesini savunmaya çalışan, topraklarını azılı katillere karşı müdafaa eden herkesi terör suçlusu yapar.Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesini büyük beyaz puntolarla haykıran İslamcı gazeteler, dergiler, televizyonlar, radyolar, haber siteleri… Halife Ömer'le Gül arasında kıyaslama yapan yaşlı, sakallı amcalar… "Çankaya'da başörtüsü" çığlığıyla, ülke güzelleşiyor yalanını savuran badem bıyıklı adamlar, tüm amfibik cemaatler… Şimon Peres, yeni bir şey öğretmiş olmalı size, bu milletin onuru olan, kalbi olan, namusu olan meclis kürsüsünden; "Türkiye İslam'ın onurunu koruyor ama İran onu terörizme götürüyor"

Yazan: Mehmet Bilal

0 yorum: